31 A�ustos 1914 g�n� Osmanl� Devleti,
Almanya'n�n yan�nda Birinci D�nya Sava��na girdi�inde; �ngiltere Sava�
Bakan� Lord Kitchener bir a��klama yaparak: "T�rkiye'yi yok edinceye ve
tarih sahnesinden silinceye kadar sava�aca��z.." dedi.
Aradan bir y�l ge�meden �anakkale'de b�y�k bir hezimete u�rad�lar.
Atat�rk ve T�rk milleti yine b�y�k bir mucize yaratm��t�. �ngiltere ve
m�ttefikleri �a�k�nd�. K�hne ve hasta bir devlet b�t�n ordular�n�
tarumar etmi�ti. Beklenen bu de�ildi. Hay�l-i s�kut derindi...
Bu b�y�k yenilgiden sonra �ngiltere parl�mentosu toplanarak '�anakkale
hezimetini' b�t�n a�ama ve ayr�nt�lar� ile g�r��t�. (1916) Saatler s�ren
�fkeli, sinirli, gergin ve heyecanl� oturum boyunca milletvekilleri
Ba�bakan David Lloyd George'u (1) hedef alarak en a��r �ekilde ele�tirip
su�lad�lar. Korkun� ve ac�mas�z h�cumlar y�nelttiler. Ba�bakan b�t�n
konu�ulanlar� olanca s�kunetiyle sonuna kadar dinledi.
Nihayet, elinde bir kitapla k�rs�ye ��kt�.
Elindeki kitap Kur'an-� Kerim di...
Kendisine ve orduya y�neltilen ele�tirilere, �ok k�sa ve �z olarak ��yle
cevap verdi:
"�u elimdeki kitab� g�r�yor musunuz ? Bu, T�rklerin tapt��� kitapt�r.
Kuran� Kerim... Biz bu milleti tam 300 y�ld�r bu kitaptan ay�rmaya ve
dinlerinden uzakla�t�rmaya �al���yoruz. Demek ki ba�aramam���z. Zira, bu
kitap T�rk'lerin elinde oldu�u ve onlar bu kitaba g�re amel etti�i
(ya�ad���) s�rece, b�t�n d�nyan�n ordular� bir araya gelse, yine de
T�rkleri yenemezler. Ne vakit ki, onlar� bu hayat ve kuvvet
kaynaklar�ndan so�utur, uzakla�t�r�r ve ay�r�r�z, i�te o zaman T�rkleri
yenmek d�nyan�n en kolay i�i olacakt�r" dedi. (2)
Bunu l�tfen not ediniz ve asla unutmay�n�z.
Size ba�ka bir misal daha vereyim. �ok �nemli ve �zg�n. Daima
hat�rlanmas� ve asla ak�ldan-hat�rdan ��kart�lmamas� gerek. Zira,
ya�ad���m�z g�nlerde bu hakikatler kula��m�za k�pe olmal�.
Hani, 1820'lerde Fener Rum Patri�i olan Papa V. Gregorius, d�nemin Rus
�ar�'na T�rklerin yola getirilmesi ile ilgili bir mektup yazm��t�.
Mektuptan Padi�ah II. Mahmut her nas�lsa haberdar oldu. S�r�p giden
y�k�c� ve b�l�c� faaliyetleri, c�r�mleri nedeniyle patri�in su� dosyas�
zaten �ok kabar�kt�. Mektup da de�ifre olunca, malum Papa, patrikhanenin
kap�s�nda as�larak idam edildi. ��te o mektup:
"T�rkleri, maddeten ezmek ve yenmek m�mk�n de�ildir. ��nk� T�rkler �ok
sab�rl� ve mukavemetli (dayan�kl�, imanl�-�uurlu) insanlard�r. Gayet
ma�rurdurlar. Onurlu ve izzet-i nefis sahibidirler. Bu hasletleri de,
dinlerine ba�l�l�klar�ndan, kadere r�za g�stermelerinden, an'anelerinin
kuvvetinden; Atalar�na, Padi��hlar�na, kumandanlar�na ve b�y�klerine
olan ba�l�l�k itaat, teslimiyet ve sadakatlerinden ileri gelmektedir.
T�rkler zekidirler, namuslu ve d�r�stt�rler ve kendilerini m�spet yolda
sevk ve idare edecek reislere sahip olduklar� m�ddet�e de
�al��kand�rlar. Gayet kanaatk�rd�rlar. Onlar�n b�t�n meziyetleri, hatt�
kahramanl�k, cesaret ve sec�at (yi�itlik, y�reklilik) duygular�' da
an'anelerine (�rf, adet, t�re, k�lt�r ve geleneklerine) olan samimi
ba�l�l�klar�ndan, ahl�k sal�betinden (sa�laml�k ve y�ksekli�inden) ileri
gelmektedir. Bu nedenle, T�rklerde, evvel� ve mutlaka itaat ve sadakat
duygusunu k�rmak ve manevi ba�lar�n� yok etmek, dini metanetlerini zaafa
(zay�fl�k-kuvvetsizlik) u�ratmak icap eder. Bunun da en k�sa yolu, milli
ve manevi ananelerine (de�erlerine) uymayan harici fikirler ve
davran��lara onlar� al��t�rmakt�r.
T�rkler, d�� yard�m� reddederler; Haysiyet duygular� buna manidir. Velev
(hatt� isterlerse) ki, ge�ici bir s�re i�in dahi zahiri (g�r�nen) kuvvet
verse de, T�rkleri mutlaka d�� yard�ma al��t�rmal�d�r.
Maneviyatlar�n�n sars�ld��� ve Kur'an dan so�utulup �sl�m'dan
uzakla�t�r�ld�klar� g�n, T�rkleri kendilerinden �eklen �ok kudretli,
kuvvetli, g��l�, kalabal�k ve zahiren hakim kudretler �n�nde zafere
g�t�ren as�l kudretleri sars�lacak ve maddi vas�talar�n �st�nl��� ile
y�kmak kolayl�kla m�mk�n olabilecektir.
Bu sebeple, Osmanl� devleti'ni tasfiye i�in m�cerret (soyut) olarak
(yaln�zca) harp meydanlar�ndaki zaferler k�fi (yeterli) de�ildir, ve
hatt� sadece bu yolda y�r�mek, T�rklerin haysiyet, onur ve vakar�n�
(a��rba�l�l���n�) tahrik edece�inden, hakikatlere n�fuz etmelerine de
sebep olabilir.
Yap�lacak olan, T�rklere hi�bir �ey hissettirmeden b�nyelerindeki bu
tahribat�, her ne pahas�na olursa olsun tamamlamakt�r."
Patrik'in mektubu; �znik Kons�lleri taraf�ndan ayn� konuda al�nan
kararlar ile �rt���r. Yol g�sterir (T�rk d��manlar�n� kurgular) tarzda
ve �ngiliz Ba�bakan� David Lloyd George'u do�rular niteliktedir. Bu
mektup, �zellikle, kendini Bizans'�n hamisi sayan ve SSCB'ne kadar
Bizans bayra��n� kullanan �arl��a 'bahusus menfur projeyi' ilham eder.
Proje, ba�ta yak�n akraba Fransa ve �ngiltere olmak �zere b�t�n Bat�ya
a��l�r, anlat�l�r ve payla��l�r. K�sa s�rede benimsenir ve uygulamaya
konulur. (3)
Bu hususu a��k�a teyit ve tasdik ederek,T�rk milletine gelece�e matuf
'yol g�steren' �ok �nemli bir vecize ve hatt�, akl� ba��nda "milli
vicdan" sa�l�kl�, ilmi d���nce ve iman sahiplerine vasiyet niteli�i arz
eden bir belge de Atat�rk' den. (6 Mart 1922-Atat�rk)
Belge aynen ��yle:
"Art�k durumu d�zeltmek, hayat bulmak i�in, insan olmak i�in, mutlaka
Avrupa' dan nasihat almak; B�t�n i�leri Avrupa'n�n emellerine uygun
y�r�tmek, b�t�n dersleri Avrupa' dan almak gibi birtak�m zihniyetler
ortaya ��kt�.
Oysa; Hangi istikl�l vard�r ki, yabanc�lar�n nasihatleri ile
yabanc�lar�n pl�nlar� ile y�kselebilsin ? Tarih b�yle bir olay
kaydetmemi�tir. Tarihte, b�yle bir olay yaratmaya kalk��anlar, zehirli
sonu�larla kar��la�m��lard�r.
��te T�rkiye'de, bu yanl�� zihniyetle sakat olan baz� y�neticiler
y�z�nden, her saat, her g�n, her y�zy�l, biraz daha �ok gerilemi� ve
daha �ok d��m��t�r.
Bu d���� ve al�al��, yaln�z maddi �eylerle olsayd�, hi�bir �nemi yoktu.
Ne yaz�k ki, T�rkiye ve T�rk halk�, ahl�k bak�m�ndan d���yor.
Durum incelenirse g�r�l�r ki, T�rkiye Do�u 'maneviyat�' yla sona eren
bir yol �zerinde bulunuyordu. Do�u'yla Bat�'n�n birle�ti�i yerde
bulundu�umuz, Bat�'ya yakla�t���m�z� zannetti�imiz taktirde, as�l
mayam�z olan Do�u 'maneviyat�' ndan tamamiyle soyutlan�yoruz.
Hi� ��phesizdir ki, bu b�y�k memleketi, bu milleti, ��k�nt� ve yok olma
��kmaz�na itmekten ba�ka bir sonu� beklenemez bundan...
Bu d�����n ��k�� noktas� korkuyla, acizlikle ba�lam��t�r.
T�rkiye'nin, T�rk halk�n�n nas�lsa milletin ba��na ge�mi� olan birtak�m
insanlar, galip d��manlar kar��s�nda, susmaya mahkummu� gibi T�rkiye'yi
�t�l ve �ekingen halde tutuyorlard�. Memleketin ve milletin ��karlar�n�n
gere�ini yapmakta korkak ve m�tereddit idiler.
T�rkiye'de, fikir adamlar�, adeta kendi kendilerine hakaret ediyorlard�.
Diyorlard� ki: "Biz adam de�iliz ve olamay�z da. Kendi kendimize adam
olmam�za imk�n ve ihtimal yoktur..."
Bizim can�m�z�, tarihimizi, varl���m�z�, bize d��man olan, d��man
oldu�undan hi� ��phe edilmeyen Avrupal�lara, kay�ts�z �arts�z b�rakmak
istiyorlard� ve "Onlar bizi idare etsin" diyorlard�... (4)
Mustafa K. ATAT�RK,bu s�ylevi ile gelece�e ���k tutmu�, muhtemel AB
stratejileri ve olmazsa olmaz 'T�rkiye kriterleri' konusunda ilke
koymu�, hedef tayin etmi�, g�n�m�z�n aciz, zavall�, milli diren�, manevi
bilin�, azim-irade ve kararl�l�ktan yoksun, mevtadan farks�z
siyasilerinin (ger�e�i g�rs�nler diye) �n�n� a�m�� ve yollar�n�
ayd�nlatm��t�r.
Ba�ta NUTUK olmak �zere, Atat�rk ile Cumhuriyetin 'kurucular�' olan
di�er dava arkada�lar�n�n vecize, emanet ve vasiyet niteli�ini haiz s�z,
ilke, ink�l�p ve eylemlerine bakt���m�z da ise; �ki �nemli tarihi
ger�e�in her vesile ile a��k�a vurguland���n� g�r�r�z.
1. Osmanl� Devleti'nin; Bat�l�lar ile i�imizdeki dahili ve harici
bedhahlar�n �srarla iddia ve ifade ettikleri gibi "samimi dindarl�k,
m�tedeyyin M�sl�manl�k, �sl�m'� tavizsiz ve ivazs�z olarak ya�amak ve
uygulamaktan" m�tevellit olmak �zere de�il; Tam tersine, "Dini; siyasi,
iktisadi, sosyal ve k�lt�rel ��karlar�na alet etmekten, softal�ktan, bu
ama�, h�rs ve ihtirastan dolay� dine hurafe sokmaktan, fitne-fesada alet
etmekten, din ticareti ve takiyye yapmaktan ve apa��k bir halde din' den
uzakla��p, Kuran� ve �sl�m'� terk etmekten" Ayr�ca, i�imizdeki hain ve
bat� medeniyeti yanl�s� iman� olgunla�mam��, zay�f, haysiyetsiz, onursuz
ve hain ruhlu d�nme, dev�irme, gayrim�slim, Yahudi, mason, sabetaist ve
misyonerlere �ok yumu�ak davran�p, taviz vermekten dolay� bu hallere
d��t���n�;
2. T�rk insan� ve milletinin temelinde-mayas�nda, �z�nde var olan
kahramanl�k ve y�ksek T�rk medeniyetinin bir g�n galip gelmesinden
�ekinen ve korkan; Gaflet, dal�let ve h�yanetle malul, 'h�k�metlerde
hakim, Padi��ha yak�n, mevkii ve makam sahibi' d�nme, dev�irme,
sabetaist, mason
ve misyonerlerin, en az 300 y�ldan bu yana, milli, ilmi, manevi, �sl�m'a
ve Kuran'a dayanan k�lt�rel de�erleri yok etmek ve �lkeyi Bat�'n�n
emrine pe�ke� �ekmek arzu, emel, e�ilim ve ihtiras� ile k�vrand�klar�n�;
B�t�n dini kurum, okul ve kolejleri bu menfur ama�la temin ve tesis
ettiklerini; Ellerinde bulunan her t�rl� devlet imk�n ve kaynaklar�n� bu
ama� u�runa
kulland�klar�n�; �ok iyi biliyor ve g�r�yordu.
Bu nedenle O; "T�rkl���n medeni vasf�, elbet bir g�n �tinin (gelece�in)
ufkunda bir g�ne� gibi parlayacakt�r" inanc�, azim, irade ve kararl�l���
ile yola ��kt�. Bu samimi inan�, iman ve bilin�le muvaffak oldu.
Zaferler kazand�. Cumhuriyeti kurdu. Kurdu�u cumhuriyeti gen�li�e emanet
ederek; "Cumhuriyeti kuranlar, O' nu daima (ebed-m�ddet) korumakla
memur ve m�kelleftirler" diyerek, b�t�n milleti ve milletin do�al bir
yans�mas� olan T�rk Askeri "Mehmet�i�i" (orduyu) yetkili ve g�revli
k�ld�.
Kurucu Lider ve Ulu �nder Mustafa Kemal ATAT�RK, yine ayn� hususlar�
tasdik ve gelece�e y�nelik olarak 'millete tavsiye' mahiyetinde ��yle
der:
"HAK�KAT� KONU�MAKTAN KORKMAYINIZ!
Milletin varl���n� devam ettirmek i�in fertleri, aras�nda d���nd���
m��terek ba�, as�rlardan beri gelen �ekil ve mahiyetini de�i�tirmi�,
yani millet din� ve mezheb� ba�lar (�mmet�ilik) yerine T�rk milliyeti
ba�� ile fertlerini toplam��t�r.
As�l olan i� cephedir.
Bu cephe b�t�n memleketin, b�t�n milletin v�cuda getirdi�i cephedir.
Zah�r�-d�� cephe, do�rudan do�ruya ordunun d��man kar��s�ndaki sil�hl�
cephesidir. Bu cephe sars�labilir, de�i�ebilir, yenilebilir. Fakat bu
hal hi�bir vakit bir memleketi, bir milleti mahvedemez. M�him olan,
memleketi temelinden y�kan, milleti esir ettiren i� cephenin
d��memesidir. Bu hakikati bizden iyi bilen d��manlar, bu cephemizi
y�kmak i�in as�rlarca �al��m��lar ve �al��maktad�rlar. Bug�ne kadar
muvaffak da olmu�lard�r.
Sonsuz bir �zg�rl�k tasavvur olunamaz; haklar�n en b�y��� olan hayat
hakk� bile mutlak de�ildir.Fertlerin h�rriyetini masun tutmakla m�kellef
olan insanlar�n, di�er taraftan devletin de irade ve hakimiyetinin
k�t�r�m bir hale gelmemesine �ok dikkat etmeleri l�z�md�r. (Zira)
Fertlerin h�rriyeti, devletin hakimiyet ve iradesinin sakl� kal���na
ba�l�d�r.
Devlet iradesi k�t�r�m olursa, fertlerin h�rriyetlerini koruyacak hi�bir
kuvvet ve vas�ta kalmaz.
B�t�n d�nya bilmelidir ki, T�rk Milleti hakk�n�, haysiyet ve �erefini
tan�tmaya kaadir (muktedir) dir. T�rk vatan�n�n bir kar�� topra�� i�in
b�t�n millet tek v�cut olarak aya�a kalkar. Haysiyetinin bir zerresine,
vatan�n�n bir avu� topra��na vuku bulacak bir tecav�z�n, b�t�n varl���na
vurulmu� darbe olaca��n� art�k T�rk milletinin fark etmedi�ini sanmak
hatad�r.
Sayg�s�zl���n ve tecav�z�n k����� b�y��� yoktur.
H�k�metlerin icraatlar� menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidar�
d���rmezse, b�t�n kusur ve kabahatlere kat�lm�� demektir. M. Kem�l
Atat�rk"
Millete emanet de, vasiyet de budur.
B�y�k T�rk Milleti (!) bu kat'i hakikatleri haf�zas�na nak�etmek,
kaz�mak, her daim hat�rlamak ve asla unutmamak zorundad�r. Bu milli
vazifeyi unutmamak 'nisyan ile malul' olmakt�r.
Nisyan (unutmakla) ile malul olman�n, do�al olarak, millet ve fert
baz�nda �stlenilen g�rev ve sorumluluklar� yerine getirmemenin; Milli,
dini ve k�lt�rel (medeni) haklara sahip olmaman�n bedeli �ok a��rd�r.
Ancak, b�t�n bu m�teaddit emanet ve vasiyetlere ra�men, tarih tekerr�r
etmi� ve tekrar Vah�i Bat� (AB-ABD) galibiyet yoluna girmi�tir.
Bu g�n, Cumhuriyet, b�t�n bu hakikatlerden gafil, dal�let, ihanet ve
nisyan ile malul ve tam bir ak�ls�zl�kla h�yanete m�temayil �� kesimin
tehdidine maruzdur kalm��t�r.
Bunlar:
1.. T�rk milletini dinden, imandan ve Kuran'dan uzakla�t�rmak
isteyenler.
Bunlar: S�zde l�iklik s�ylemi (maskesi) ard�na gizlenerek ve '�a�da�l�k'
kisvesine b�r�nerek milli-manevi ve k�lt�rel de�erleri yozla�t�r�p, yok
etmeye kalk��anlar; AB ve ABD' ye ba�ka halka ba�ka konu�arak millete
apa��k yalan s�yleyerek ald�klar� oy'a, verdikleri s�ze ihanet edenler;
Atat�rk'�n, bir daha ebediyen a��lmamak �zere kapatm�� oldu�u Mason
localar�n�, misyoner okul ve kolejlerini yeniden a�anlar; Atat�rk��l��e
materyalist bir elbise bi�erek, O'nun l�iklik anlay���n� din d��manl���
gibi g�stermek suretiyle halk� milli, ilmi, tarihi, k�lt�rel-k�k
de�erleri ile manevi mukaddeslerinden koparmaya-uzakla�t�rmaya
�al��anlar; T�rk, �sl�m ve insanl�k d��man� kapitalist ve emperyalist
unsur ve u�aklar�n emirleri do�rultusunda namuslu, onurlu, iffetli ve
soylu AS�L T�rk kad�n�n� rencide etmeye, ba��rt�s�n� yasaklamaya,
fahi�eli�in �n�n� a�maya, namus ve fazilet-iffet anlay���n� yok etmeye;
Aileyi y�kmaya, Milli E�itim, Milli �ktisat ve Milli Savunma gibi en
temel kurumlar� yok etmeye, insanlar�m�z� h�rs�z, yolsuz, onursuz,
soysuz, ilkesiz ve sorumsuz birer kul, u�ak ve k�le haline getirmeye
u�ra�anlard�r.
Bunlar�n di�er gruplarla ortak-benze�en �zelli�i: �nsan Haklar�, Adalet,
hukuk, e�itlik gibi insani, �sl�mi evrensel-y�kselen de�erleri asla
sevmeyip, kesinlikle tasvip etmemeleri' dir. T�pk� k�resel e�k�ya gibi,
her t�rl� haks�zl�k, yolsuzluk, gasp, irtikap, kay�t d��� ekonomi, kay�t
d��� siyaset ve gizli anla�malara bay�l�rlar ve b�t�n bu insanl�k, ahl�k
ve hukuk d��� uygulamalar� "demokrasi ve �a�da�l�k" ad�na yaparlar.
Ayr�cal�k, yasal koruma ve imtiyaz ba�l�ca z�rhlar� ve ezeli
sil�hlar�d�r. Halk i�in devlet de�il 'devlet i�in halk' tezini
savunurlar.
2. "Milli Devlet" yerine 'milliyet�i, (par�al�) �niter devlet' s�ylemini
�ne ��karanlar.
Bunlar: As�rlard�r kaderde, k�van�ta, elemde, kederde, tasada ortak, et
ve kemik gibi birbirine ba�l�, �stikl�l Sava��n� birlikte kazanan,
devleti kuran ve cumhuriyetle ta�land�ran, binbir t�rl� k�tl�k,
a�l�k-yokluk, sefalet, taassup ve sefalete ra�men 'y�ksek bir
onur-erdem, fazilet-feragat, birlik ve beraberlikle' �lkeyi bu g�nlere
ta��yan insanlar� aralar�na nifak tohumlar� atarak, fesat sokarak,
anar�i, b�l�c�l�k ve ter�rizme �anak tutarak "Evet, bu �lkenin etnik
sorunlar� vard�r" diyerek, milleti par�alamak ve b�lmek isteyenler; Ana
dil, k�lt�rel farkl�l�k, b�lgesel ayr�l�k, ekonomik-demokratik ve sosyal
farkl�l�k gibi s�ylemler ile buna dayal� eylemler yoluyla milli birlik
ve beraberli�i par�alamaya, �lkeyi b�lmeye niyet ve te�ebb�s edenler; Bu
ama�la d�� g��lerle ittifak ve i�birli�i yapanlar, bir yandan milliyim,
"milliyet�iyim" derken, di�er taraftan AB'ye 'ilkeli ve onurlu bir
kat�l�mdan' bahsederek, her t�rl� talep ve tavizin alt�na imza
atanlar,menfur ama� ve �ahsi ��karlar� u�runa d��mandan medet umanlar;
Demokrasi yerine, despotluk ve diktat�rl�k yanl�s� olanlar, esas
itibar�yla
'kitle partisi' olmas� gereken 'devletin ve demokrasinin vazge�ilmez
unsurlar�' siyaset kurumlar�na parti sahipli�i ve sulta gelene�ini
sokanlar, s�zde 'derin devlet' yalan� �zerine, devleti ve milleti soymak
i�in �rg�tl� �ete ve mafya tipi te�ekk�ller olu�turanlard�r.
3. Milli Devlet ilke ve akidesini, T�rkiye Cumhuriyeti'nin ya�am
boyutundan ��kart�p atarak, '�mmet' bilincini a��lamak suretiyle; Din
t�ccarl���n� h�kim k�lmak isteyenler.
Bunlar: Birinci grupta yer alanlarla �ok derin bir ili�ki ve i�birli�i
i�inde olanlard�r. Bir yandan 'din elden gidiyor' diye bas-bas
ba��r�rlar, di�er taraftan �mam Hatip Okullar�n� ve Kur'an kurslar�n�
kapatt�rabilmek i�in ellerinden gelen her �eyi yaparlar. ��nk�,
ar�-duru, saf ve temiz din boyutu bunlar�n i�ine gelmez. Halk, Hak'�n
dinini-ilmini bilmesin, T�rk�e
Kur'an (meal) okumas�n, T�rk-�sl�m tarihi, k�lt�r ve medeniyetini
��renip ayd�nlanmas�n, bilin�lenmesin, yaratana de�il sadece ve sadece
kendilerine kul-k�le olsun isterler. Hakikat de�il hurafe yanl�s�d�rlar.
Dinli (dindar) de�il, dinci (din t�ccar�) d�rlar. Dini alet ve istismar
ederek yapamayacaklar� soygun-vurgun, gasp, sahtek�rl�k, riyak�rl�k,
yalanc�l�k ve takiyye yoktur. Asl�nda dinleri imanlar� parad�r. Dini
siyasete alet etmede son derece mahir, fakat, dinin emirlerine
uymada-uygulamada bir o kadar tembel, yalanc� ve iki y�zl�d�rler. Bir
numaral� din d��man� masonlu�u serbest b�rakmakta veya misyonerli�in
�n�n� sonuna kadar a�makta beis g�rmezler. �zlem duyduklar� d�nem:
1739-1908 aras� Osmanl�'n�n gerileme ve
��kme-yok olma-y�k�lma d�nemidir. Ama�lar�na ula�abilmek i�in ABD ve AB
dahil olmak �zere; T�pk� Vahhabiler gibi kefere ile i�birli�i yapmaktan
ka��nmazlar. Yeter ki cepleri dolsun, insanlar madden ve manen
s�m�r�ls�n onlar i�in yeter.
��te, ATAT�RK, bu nedenle 'dinin siyasete alet edilmesini' kesin olarak
yasaklam��t�r.
�imdi de bu yasak mutlaka �iddetle uygulanmak; Ve fakat D�N,
�niversiteler dahil b�t�n okullarda ve m�mk�n olan her vas�ta ile halka
��retilmek zorundad�r. Aksi takdirde, s�ratle y�r�yen ve b�y�yen
tehlikenin �n�ne ge�ilemez.
��te, bunlara aldanmayal�m ve l�tfen, asla kanmayal�m.
Milli devlet; "T�rk milletinin 'm��eri vicdan�' olan Mustafa Kem�l
ATAT�RK ve Kemalizm'e" g�re: T�rk medeniyetinin esas, usul, k�lt�r ve
medeniyet ilkeleri ile kar��l�kl� menfaat, adalet ve hukuka dayal�
olmak, 'devlet halk i�in vard�r, insan� ya�at ki devlet ya�as�n'
ilkesini benimsemek, masum insanlar ve mazlum milletler dahil olmak
�zere; �ncelikle T�rk Milletinin hak ve hukukunu g�zetmek kayd�-�art� ve
�n ko�ulu ile "D�NYA DEVLET�" olmay�, ba�ka bir deyimle "globalle�me ve
k�reselle�meyi" reddetmez. Yeter ki, insan�m�z ve milletimizin lehine
h�k�m y�r�t�ls�n ve asla "kay�ts�z �arts�z, h�rriyet, hakimiyet ve
h�k�mranl�k" hakk�ndan taviz verilmesin. Vazge�ilmesin. ��te mesele
budur.
Yani: Kitaba sar�lmak, sahiplenmek ve onu ya�amak tek ve yeg�ne �aredir.
B�t�l da, muharref de olsa, AB ve ABD kendi inand�klar� kitaba ne kadar
sadakat ve samimiyetle sahip ��k�yor ve ha bire 'ha�l� seferleri'
d�zenliyor. G�rm�yor musunuz. K�r m�s�n�z yoksa ! Bunun ad�: Madde ve
man�da b�t�nl�kt�r i�te...
Konuyu ve b�l�m� merhum Yahya Kemal'in �u hat�ras� ile sonland�rmak
istiyorum:
L�tfen, ibret ve dikkatle okuyal�m.
". Bu g�nk� T�rk babalar� (�stikl�l Sava��n� kazananlar, destan
yazanlar) havas� ve topra�� M�sl�manl�k r�yas� ile dolu semtlerde
do�dular, do�arken kulaklar�na ezan okundu.
Evlerinin odalar�nda namaza durmu� ihtiyar nineler g�rd�ler.
M�barek g�nlerin ak�amlar� bir minderin k��esinden okunan Kur'an sesini
i�ittiler.
Bir raf �zerinde duran Kitabullah'� (Kur'an-� Kerimi) indirdiler, k���k
elleriyle a�t�lar g�l ya�� gibi (m�barek/mukaddes) bir ruh olan sar�
sahifelerini koklad�lar.
�lk ders olarak besmeleyi ��rendiler.
Kandil g�nlerinin kandilleri yanarken, ramazanlar�n, bayramlar�n toplar�
at�l�rken sevindiler.
Bayram namazlar�na babalar�n�n yan�nda gittiler.
Camiler i�inde �afak s�kerken Tekbir'leri dinlediler.
Dinin b�yle bir merhalesinden ge�tiler, hayata girdiler."
OYSA;
". Medenile�en �st tabakan�n �ocuklar�, ezans�z yeni semtlerde alafranga
terbiye ile yeti�irken T�rk �ocu�unun en g�zel r�yas�n� g�remiyorlar."
". D�rt sene evvel B�y�kada'da oturuyordum.
Bayramda, bayram namaz�na gitmeye niyetlendim, fakat Frenk hayat�n�n
gecesinde (a��rl�kl� olarak gayrim�slimlerin ya�ad��� bir yerde) sabah
namaz�na kalk�l�r m�?
Sabah erken uyanamamak korkusu ile o gece hi� uyumad�m.
Vakit gelince abdest ald�m, B�y�kada'n�n mahalle i�indeki sakit (susan,
ses ��kartmayan) yollar�ndan kendi ba��ma camiye do�ru gittim.
Vaiz k�rs�de vaaz ediyordu. .
��im h�z�nle dolu yava� yava� (minbere do�ru) gittim.
Vaaz�, benden ba�ka diz ��k�p dinleyen iki hamal�n aras�na oturdum.
Karde�lerim M�sl�manlar b�t�n b�t�n cemaat�n aras�nda yaln�z benim
v�cudumu hissediyorlard�.
Bizden ba�ka kimse yoktu.
Ben de onlar�n bu nazarlar�n� hissediyordum."
". Biz ki minareler ve a�a�lar aras�nda ezan seslerini i�iterek b�y�d�k.
O m�barek muhitten �ok sonra ayr�ld�k, biz b�yle bir sabah namaz�nda
anne (ANA-ESAS) millete tekrar d�nebiliriz.
Fakat minaresiz, ezans�z ve Kur'ans�z semtlerde do�an, Frenk (�A�DA� !)
terbiyesiyle yeti�en T�rk �ocuklar� d�necekleri yeri
hat�rlayamayacaklar. "
Tekrar ediyorum:
Mesele: Milli de�erler ve manevi mukaddeslere k�skan�l�k derecesinde
ba�l� olup, sahip ��kmaktan ibarettir. Kur'an'� ve �sl�m'� dosdo�ru,
b�t�n sadeli�i ve g�zelli�i ile 'millet�e' ya�amakt�r.
Ayr�ca, �anakkale ve Kocatepe r�hunu canl� tutup, daima dipdiri, iri
olmak ve dipdiri kalmakt�r.
Yani; Madde ve man�da imtiza� ederek "Milli birlik ve b�t�nl���"
sa�lamakt�r.
��inizde B�y�k �nder ATAT�RK'�N son vasiyetini bilen var m� ?
Yoksa buyrun. Onu da yazay�m.
Atat�rk vefat�ndan on be� g�n evvel Dolmabah�e Saray�nda hasta yatarken,
zaman�n hariciye vekili ve ba�bakan�na:
"�sl�m alemine mesaj veriyorum, bildirin" demi�ti.
Ne yaz�k ki bildirmediler!..
D�nyaya bildirilmesini istedi�i ger�e�i o b�y�k insan ��yle
yazd�r�yordu.
***
B�t�n d�nya M�sl�manlar�!
All�h'�n son peygamberi Hazreti Muhammet (s.t.a.v.)'in g�sterdi�i yolu
takip etmeli ve verdi�i talimatlar� tam olarak tatbik etmeli!
T�m M�sl�manlar Hazreti Muhammed'i �rnek almal� ve kendisi gibi hareket
etmeli!
�sl�miyet'in h�k�mlerini oldu�u gibi yerine getirmeli.
Zira ancak bu �ekilde insanlar kurtulabilir ve kalk�nabilirler.
***
Bu olay� ayr�ca Diyanet ��leri Ba�kanl��� Yay�nlar�ndan, Atat�rk ve Din
E�itimi (Ahmet G�rta�) kitab�nda b�t�n �ahitleri ile g�rebilir ve
��renebilirsiniz. Ayn� kitapta ���nc� hat�ra.)
Sons�z: "Cenab-� hak m�ttehid, m�tesanid �al��an, �eref ve namusunu
muhafaza eden kavimleri mes'ud eder. Biz de, bundan evvel oldu�u gibi,
bundan sonra da, bu ittihad bu tesan�dle �al���rsak Allah'tan b�yle bir
saadeti hakl� olarak intizar edebiliriz." (6)
"Sizler, yani yeni T�rkiye'nin gen� evlatlar�! Yorulsan�z dahi beni
takip edeceksiniz... Dinlenmemek �zere y�r�meye karar verenler, asla ve
asla yorulmazlar. T�rk Gen�li�i gayeye, bizim y�ksek idealimize
durmadan, yorulmadan y�r�yecektir. " Mustafa Kemal ATAT�RK
1. David Lloyd George (1936-1945) �ngiliz devlet adam�. 1916-1922 d�nemi
�ngiltere Ba�bakan�.
2. Ansiklopedi Wikidepia, (Sabri TANDO�AN, G�n�l Sohbetleri,
25.08.2006-Ankara)
3. K�resel Almanak, Tan� Yay�n-Ankara, 2006
4. Mustafa Kemal Atat�rk, 6.Mart.1922 - TBMM Konu�malar�,
5. Prof. Dr. Hanif Faruk, Urduca Yay�nlar�nda Atat�rk, An. �n. Dil ve
Tarih-Co�rafya Fak�ltesi Yay�nlar�, 1979, s. 102
6. Atat�rk'�n S. ve Deme�leri, II/161; Bkz. Komisyon, Atat�rk'�n
Afyonkarahisar ziyaretleri, s.64
AYRICA: Atat�rk'�n Kur'an K�lt�r�, Yrd. Do� Dr. Abdurrahman KASAPO�LU-�lgi
Yay�nlar�