ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞININ BELEDİYELERE MALİ YARDIMI
*Ahmet SANDAL
Giriş:
Ülkemizde, Belediye Yönetimlerinin idari, personel, teknik, mali ve
benzeri yönden desteklenmeye ve güçlendirilmeye ihtiyaç duydukları bilinen
bir gerçektir. Belediyelerin bu ihtiyaçlarının her birinin kendi özelliği
itibariyle önem ve önceliği olsa da, en önemli ve birincil sorunun mali
kaynakların yetersizliği noktasında düğümlendiğini söylemek mümkündür.
Peki, Belediyeler kaynak sorununu nasıl çözmektedir? Cevabını hemen
vereyim: Çoğunlukla Merkezi Yönetim kaynaklarına başvurarak. Bu
kaynaklardan bir kısmı, Belediyeler için asli hüviyette (İller
Bankası’ndan kredi kullanma gibi) olsa da, diğer kısmı ârızî (Çevre ve
Orman Bakanlığı’nın hibe yardımı gibi) niteliktedir. Belediyelerin asli
kaynağının, hizmetlerin ifasında, çeşitli proje ve programların
gerçekleştirilmesinde (köprü, yol, imar planı yapımı gibi) çok önemli
olduğunu belirtmeye dahi lüzum yoktur. Buna rağmen ârızî yardımlar bu
önemde değildir. Çünkü, bu yardımlar çoğu zaman küçük miktarlarda olup
üstelik ne zaman, nasıl elde edileceği de belli değildir. Halk arasında
meşhur bir deyim vardır: “Elden gelen öğün olmaz, olursa da vaktinde
olmaz.” Bu yardımlara bu bakış açısıyla bakmak mümkün olsa da, Belediye
Yönetimlerinin, hibe şeklindeki bu yardımlar elde etmek için geri
durmadığını da görmekteyiz. Bu yazımızda, Çevre ve Orman Bakanlığının
Belediyelere sağladığı hibe türü bu yardımlar hakkında kısa açıklamalarda
bulunarak, nasıl ve ne şekilde temin edilebileceğini belirteceğiz. Önce
konunun evveliyatı üzerinde duralım.
1 – Belediyelerin Çevre Kirliliğini Önleme
Fonu’ndan Desteklenmesi:
Belediyeler, yıllardan beri Çevre Bakanlığı Çevre Kirliliğini Önleme Fonu
kaynaklarıyla desteklenmiştir. Bu yardımların özellikle 1991 yılından
(Çevre Bakanlığı kurulduktan sonra) itibaren miktar olarak arttığını
görmekteyiz. Çevre Bakanlığından Belediyelere yapılan parasal aktarmaların
miktar olarak yıldan yıla artmasına karşılık, bunların hibe türü yardımlar
olması ve kredi türü bir yapılanmaya bir türlü gidilememesi nedeniyle
nitelik yönünden bir değişiklik (Çevre Kirliliğini Önleme Fonu’nun mevcut
olduğu 1985-2001 döneminde) görülmemiştir. Gerçi, bu destek, zaman zaman
“belediyelere yalnızca araç-gereç (itfaiye, vidanjör gibi) yardımı
yapıldığı, bu yardımların da eşit-adaletli bir şekilde dağıtılmayıp siyasi
bakımdan ayrım yapıldığı” noktalarında eleştirilse de, neticede bazı
Belediyeler Çevre Bakanlığı Fonlarınca desteklenmiştir. 2001 yılına
gelindiğinde bazı Fonların kapatılmasını düzenleyen Kanun’dan Çevre
Bakanlığı Çevre Kirliliğini Önleme Fonu da etkilenmiş ve bu dönemden sonra
yardımların şekli ve kaynağı değişmiştir. En son varılan aşamada,
08.05.2003 tarih ve 4856 sayılı Kanun ile Çevre Bakanlığı da Çevre ve
Orman Bakanlığı haline getirilmiştir. Ancak, bütün bu değişikliklerden
sonra da, Belediyelere yönelik mali katkı ve yardımlar halen devam
etmektedir.
2 - Belediyelerin Çevre ve Orman Bakanlığı Mali İmkanlarından
Yararlanmaları:
Geçmişte, belediye yönetimlerinin mülga Fondan (Çevre Kirliliğini Önleme
Fonundan) kaynak kullanmak suretiyle yararlanmaları iki şekilde olmakta
idi. Birincisinde, “hibe” dediğimiz yöntemle belediyelere Çevre
Kirliliğini Önleme Fonundan ayni ve nakdi yardım yapılıyordu. İkinci tür
yararlanma şekli ise, fon kaynaklarından belediyelere kredi kullandırma
biçiminde tezahür etmekteydi. Ancak, geçmişte, bu yöntemlerden en çok hibe
suretiyle yardım gerçekleşmiş, belediyelerin fondan kredilendirilmeleri
yok denecek kadar az düzeyde tutulmuştur.
Günümüze geldiğimizde, Çevre ve Orman Bakanlığının Belediye Yönetimlerine
yönelik mali yardımların şekli, kaynağı ve başvurulacak makam değişmiş
olsa da, Belediyelere yönelik parasal yardımların halen devam ettiği
görülmektedir. Bu yardımlar, Çevre Kirliliğinin Önlenmesi ve
Temizlenmesine İlişkin Bazı Giderler ve Bu Hususlarda Verilecek Kredilere
İlişkin Esas ve Usullerin 7. maddesine istinaden verilmektedir. Bu
yardımın parasal kaynağı, Çevre ve Orman Bakanlığı bütçesi içinde yer alan
“özel gelirlerden” sağlanmakta olup, bu husustaki iş ve işlemleri
yürütecek idari makam olarak Bakanlık APK Kurulu Başkanlığı içinde bağımlı
daire başkanlığı olan Finansman Dairesi Başkanlığı belirlenmiştir.
Çevre ve Orman Bakanlığınca Belediye Yönetimlerine mali yardımları,
çevrenin temizlenmesi, çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevre ve ormanı
iyileştirici amaçlar doğrultusunda verilmektedir. Bu yardımların iki
kapsam içinde düzenlenmiş olduğu görülmektedir. Birinci kapsamda, Belediye
Yönetimlerine araç-gereç talepleri için yardım yapılmakta, ikinci kapsamda
ise, bu yönetimlerin hazırlayacakları çevre kirliliğini önleme ile çevre
koruma ve geliştirme projeleri için yardım yapılmaktadır.
Bu nokta itibariyle, Belediye Yönetimlerinin bu mali yardımı pratikte
nasıl ve ne şartlarda alacakları ve hangi makama başvuracaklarının
açıklanması icap etmektedir. Bu husus, “Belediye Yönetimlerinin Çevre ve
Orman Bakanlığı Mali İmkanlarından Nasıl Yararlanacakları” başlığı altında
aşağıda açıklanmıştır.
3 - Belediye Yönetimlerinin Çevre ve Orman Bakanlığı Mali
İmkanlarından Nasıl Yararlanacakları:
Belediyelerin Çevre ve Orman Bakanlığı mali yardımından yararlanmaları
için Çevre ve Orman Bakanlığı Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu
Başkanlığı Finansman Dairesi Başkanlığına hitaplı bir dilekçe ile
başvurmaları gerekmektedir. Başvuru dilekçesinde, ilgili yerleşim yerinin
nüfusu, Çevre ve Orman Bakanlığınca daha önce yapılan yardımın türü ve
miktarı, temizlik, çevre ve orman hizmetlerinde kullanılan araçlar
belirtilmelidir. Bu başvuru dilekçesine encümen kararı ve taahhütname de
eklenmelidir. Taahhütnamede, taahhüt edenin ili ve tarihi belirtilerek,
nakdi yardımın amacı dışında kullanılmayacağı, amacı dışında
kullanıldığının tespiti halinde, 6181 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkındaki Kanun hükümleri dahilinde Çevre ve Orman Bakanlığına iade
edileceği, nakdi yardımlarda araç alım işlemlerinin ilgili Belediye
tarafından yürütüleceği, araçlara ilişkin fatura, ayniyat tesellüm
belgesi, tescil ve trafik belgesi gibi tüm belgelerin Çevre ve Orman
Bakanlığına verileceği ve tahsis edilen araçların her iki yanına “Çevre ve
Orman Bakanlığı tarafından tahsis edilmiştir” ibaresinin yazılacağı ve
benzeri hususların bulunacağı belirtilmektedir. Encümen kararında ise
ilgili ihtiyaç ortaya konularak talep edilecek yardım belirtilecektir.
Bu açıklamalara göre, Çevre ve Orman Bakanlığından mali yardım talebinde
başvuru dilekçesi, encümen kararı ve taahhütname şeklindeki üç form önem
taşımakta olup, bu form örneklerinin, internet vasıtasıyla (www.cevreorman.gov.tr
adresinden) ya da İl Çevre ve Orman İl Müdürlüklerinden temin edilmesi
mümkündür. Bu hususların yanında, araç-gereç talepleri ile proje
taleplerinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususları da belirtmek de
fayda vardır.
Araç-gereç taleplerinde, talep formu ve eklerinin tam ve muntazam
düzenlenerek ilgili İl Çevre ve Orman Müdürlüğü kanalıyla gönderilmesi,
ağaçlandırma, park ve çevre düzenleme projelerinde ise talep formu,
taahhütname ve encümen kararıyla birlikte ağaçlandırmaya yönelik keşif
özetinin Çevre ve Orman Bakanlığınca yıl içinde hazırlanan fidan satış
bedelleri dikkate alınarak hazırlanması, onaylı proje ve krokinin de
bulunması, kanalizasyon, dere ıslahı ve arıtma projelerinde ise dilekçe,
encümen kararı ve taahhütname yanında Bayındırlık Bakanlığı birim
fiyatlarına göre hazırlanmış keşif özeti ve onaylı projenin de yer alması
gerekmektedir.
4 – Çevre ve Orman Bakanlığı Mali İmkanlarından Belediye
Yönetimlerinin Yararlandırılmaları Konusunda Bazı Öneriler:
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Belediyelere yapılan mali yardımların
gerekli olduğu açık bir gerçektir. Ancak, başka bir gerçek ise, bu
yardımların yerinde ve ihtiyaca göre yapılması, belli kriterler içinde
kalınmasıdır. Bu sağlandığında, yani, mali katkıların belli kriterler
içinde adil ve önceliği olan yerleşim yerlerine yapıldığında, çevre
koruma, geliştirme ve çevre kirliliğini önlemede başarı ve kalite ortaya
çıkacaktır. Aksi halde, kamu kaynaklarının israf ve çar-çur edilmesi
gündeme gelecektir.
Bu kapsamda, kamu kaynaklarının israf edilmeden kullanılması amacıyla şu
önerileri geliştirmek mümkündür.
a) Bu yardımlar yapılırken, yerleşim
yerleri çevre ve orman varlığı, nüfus gibi ölçütler içinde bir tasnife
tutulabilir. Parasal yardımlarda amaca doğrudan varacak tarzda ve belediye
ile beldenin önem ve öncelikleri gözönünde bulundurularak hareket
edilmelidir. Örneğin, orman içinde kurulu küçük bir belde belediyesine,
orman yangınları gözönüne getirilerek en az iki ve daha fazla itfaiye
aracı alacak şekilde yardım yapılmalı, turistik bir beldede ise sokak
temizliği için vakumlu yol süpürme aracı alımına yönelik yardım
yapılmalıdır.
b) Yardım yapılırken bir başka
önceliğin ise, ihtiyaçları olduğu dikkate alınarak, arıtma tesisleri ve
katı atık toplama ve bertaraf tesisleri kuran ve işleten Belediyelere
verilmelidir. Böylece, bu belediyeler hem çevre yönünde yatırımda
bulundukları için ödüllendirilmiş olacaklar, hem de artan giderlerini bu
surette bir nebze gidermiş olacaklardır. Bununla birlikte, özellikle küçük
nüfuslu belediyelerde katı atıkların, dere, çay, orman gibi çevre
değerleri içine gelişi güzel bırakılabildiği dikkate alınarak, bu
belediyelere katı atık depolama merkezleri kurmaları için parasal destekte
bulunulmalıdır.
c) Belediyelere Çevre ve Orman
Bakanlığı imkanlarından nakdi yardım yapılması yanında, kredi kullandırma
imkan ve şartları da araştırılmalıdır. Bu nokta itibariyle, kişisel bir
görüş olarak kredi kullanma konusunu yardım almaya nisbeten daha gerçekci
ve etkin bulmaktayım. Zira, adı üzerinde hibe dediğimiz yardımlar,
ihtiyaca göre alınmamış ve gerçekçi olmamış olabilir. Bu nedenle, Çevre ve
Orman Bakanlığı imkanlarının gerekli alanlarda ve israf edilmeden
kullanılması için (yapılacak proje çalışmaları sonunda ve gerçek ihtiyaca
dayanan bir alanda) kredi kullanmak ülke ekonomisine daha fazla hizmet
edecektir. Buna göre, Çevre ve Orman Bakanlığı bütçe sistemi ve mali
yapısı güçlendirilerek kredi ağırlıklı bir yapılanmaya gidilmelidir.
Sonuç:
Çevre ve Orman Bakanlığı mali imkanlarından Belediyelere yardım yapılması
isabetli bir tercihtir. Çevre ve orman koruma, geliştirme ve çevre
kirliliğini önleme hizmetlerini en üst düzeye çıkarmak üzere bu
yardımların daha da artırılması gerekir. Bu yardımların belli kriterler
içinde ve adil bir biçimde yapılması halinde, hem çevresel başarı elde
edilecek, hem de kaynakların israf edilmesi önlenecektir. Bu sağlanmadığı
müddetçe, geçmiş dönemlerde zaman zaman dile getirebildiği üzere,
“yardımların yerine ulaşmadığı”, “şu belediye az aldı, şu belediye çok
aldı iddiası” ve “belediyelerin ihtiyacı olmadığı halde sırf prestij içi
yardım aldıkları, böylece kaynakların israf edildiği ” şeklindeki hususlar
gündemi işgal edebilecektir.
Ahmet SANDAL
Çevre ve Orman Bakanlığı Başmüfettişi
Kamu Yönetimi Uzmanı
14691
kez okunmuştur.